"Enter"a basıp içeriğe geçin

Özgürlük ve Sansür Arasında Ekşi Sözlük

Özgürlük, modern toplumların temel taşıdır. Fikirlerin ifade edilmesi, tartışılması ve çarpışması, ilerlemenin ve değişimin itici gücüdür. Bu bağlamda, dijital platformlar, insanların fikirlerini özgürce paylaşabilmesi için eşsiz fırsatlar sunar. Ekşi Sözlük, Türkiye’de bu özgürlüğün simgelerinden biri olarak kabul edilmiştir. Ancak, son yıllarda platformun kapatılma talepleri ve sansür uygulamalarıyla karşı karşıya kalması, hem ifade özgürlüğü hem de hukukun genel prensipleri açısından ciddi sorular doğuruyor.

Ekşi Sözlük ve Çelişkiler

Ekşi Sözlük’te yazılanların büyük bir kısmına katılmayabilirsiniz. Belki de hakkınızda yazılanların çoğu olumsuzdur ve rahatsız edici ifadeler içerebilir. Ancak bu platform, farklı görüşlerin bir arada bulunduğu bir “modern agora”dır. Burada herkes, yasal çerçevede kalmak şartıyla, düşüncelerini paylaşma hakkına sahiptir.

Bu noktada şu soruyu sormamız gerekiyor: Bir platformda suç unsuru taşıyan bir içerik bulunması, tüm platformun susturulmasını meşru kılar mı?

Bir Mahalleyi Yakmak

Ekşi Sözlük’ün kapatılmasını savunanların argümanı, genellikle bazı içeriklerin suç teşkil ettiği ya da etik kuralları ihlal ettiği yönünde şekilleniyor. Ancak bir mahallede bir kişinin suç işlemesi, tüm mahalle halkını suçlu ilan etmeye benzer şekilde, tüm platformu cezalandırmak ne kadar adil? Suç unsuru teşkil eden içerikler, ilgili yazarı ya da paylaşımı hedef alarak hukuki süreçlerle çözülebilir. Tüm platformu kapatmak, hem oradaki masum kullanıcıları cezalandırır hem de toplumsal tartışma ortamını baltalar.

Fikirlerin Sansürlenmesi ve Toplumun Geleceği

Fikirler sansürlendiğinde, yalnızca bir kesimin rahatsız edici bulduğu düşünceler değil, tüm toplumun ilerlemesine katkı sağlayacak yenilikçi ve farklı görüşler de kaybolur. Ekşi Sözlük gibi platformlar, bazen rahatsız edici olsa da, toplumun çok sesliliğini ve zenginliğini yansıtır. Bu çeşitliliğin korunması, demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün teminatıdır.

Sonuç

Elbette herkes, herhangi bir platformda yazılan her şeyle hemfikir olmak zorunda değildir. Hatta kişisel düzeyde hoşumuza gitmeyen içeriklerin bulunması doğaldır. Ancak ifade özgürlüğü, fikirlerin karşıtlıklarına rağmen korunması gereken bir değer olarak karşımıza çıkar. Suç teşkil eden içerikler hukukun konusu olmalı, platformlar değil. Ekşi Sözlük’ü ya da benzer platformları tamamen kapatmak, mahallede suç işleyen bir kişi yüzünden tüm mahalleliyi hapse atmaya benzer. Özgürlüğün korunması için, farklılıkların barındığı platformların varlığına sahip çıkmak zorundayız.

Ekşi Sözlük’te yazılan 10 şeyden 9’una katılmıyor olabilirsiniz, ama o bir doğru için bile platformun yaşaması değerli olabilir. Özgürlük, farklı fikirlerin varlığını kabul etmekle başlar.

Halil Baki Çelen
Migration Lawyer